İslam Ansiklopedisi - Namaz ve Biz - 24
   
Menü
  Ana Sayfa
  İletişim
  Yorum Ve Görüşleriniz
  Burdayiz
  Bize Destek Olun
  DOSTLARIMIZ
  Anket
  Ahir Zaman
  Al-i İmran Suresi
  Allah'tan Korkmak
  Allah'ın 99 İsmi
  A'raf Suresi
  Ashab-i Kehf
  Bakara Suresi
  BAS ÖRTÜSÜ
  Bediuzzaman Said Nursi
  Berat Kandili
  Büyük Günahlar
  Cennet Ve Cehennem
  Cinler
  Dinimiz
  Din Eğitiminde İnsanın Merkezileşmesi
  Din Ve İnsan
  El Zinasi
  Esmâül Hüsnâ
  Evreni Allah Yarattı
  Evrenin Ölümünün Ardından
  Esmaül Hüsnanin Önemi
  Esma-i Hüsnâ'dan Esintiler
  Esnaül Hüsna Faziletleri - Faydalari
  Esmaül Hüsna (Geniş Anlamlı)
  Esmaül Hüsna Zikirleri
  Filistine Destek İHH
  Filistine Destek K.Y.M
  Kiyamete Dogru
  Günün Konusu
  Site Haritasi
  Soru Cevap
  Şiirler
  Risale-i Nur
  Resim Galerisi
  İlahi Oku
  Peygamberlerimiz
  Gusül Ve Abdest
  Islamda Kadın ve Erkek
  Mezhebler
  Mucizeler
  ViDEOLAR
  SiiR
  Namaz Hakkında
  Namazın Edebi
  Namaz Vakitleri
  Namaz ve Sağlık
  Namazlar ve Niyet
  54 FARZ
  Zina Ve Çeşitleri
  Zinanin Kötülüğü
  Zina Ve Dünyevi Azabi
  Zinanin Uhrevi Azabi
  Göz Zinasi
  Göz Zinasi 2
  Gıybet
  Zulüm
  Kibir
  Kızmak
  Şehvet
  Haram ve Şüpheli Yemek
  Kur'an Ve Önemi
  Yunus Suresi
  Fil Suresi
  Kureyş Suresi
  Kuranin Önemi
  Kur'anin İnişi
  İnsan
  İbadetin Önemi
  Nefis
  Ölüm
  Oruç Ve Çeşitleri
  Oruçlarda Niyetin Vakti
  Orucu Bozan Şeyler
  Farz Oruçlar
  Oruç Çeşitleri
  Mübarek Aylar,Günler ve Geceler
  Kadir Gecesi
  Recep Ayı
  Regaib Gecesi
  Miraç Kandili
  Şaban Ayı
  Ramazan Ayı
  Şevval Ayı
  Kurban ve Kurban Bayrami
  Muharrem Ayı ve Aşure Günü
  Kutlu Doğum ve Mevlid Kandili
  Kıyamet
  Kıyamet Günü 1
  Kıyamet Günü 2
  Kıyamet Günü 3
  Hz. Mehdi
  İlahiler
  Karışık İlahi
 
  Esmaül Hüsna Esintisi Dergisi
  Ilk Müslümanlar
  Islam Tarihimiz
  Resimli Namaz Anlatimi
  Islam Alimleri
  Kabe
  Nasihatlar
  HlCRET
  Kuran Ögreniyorum
  DuaIar
  Ahlak Bilgileri
  Besmele Kampanyasi
  Tevhidisohbet
  Sahabaler
  Hadisler
  Osmanli Padisahlari
  Türkiye il ve ilçeler
  İl İl Namaz Vakitleri
  il il imsakiye - İftar Vakitleri
  Güzel Sözler
  Dursun Ali Erzincanlı
  Şifali Bitkiler
  ilmihal
  Unutulan Sünnetler
  İslami Resimler
  Salavat
  Bilim
  Ramazana Özel
  Kuran-ı Kerim Türkçe Meali
 
  Bediüzzaman Said Nursi Hayati
  Sözler
  Mektubat
  Lemalar
  Şualar
  Hür Adam Bediuzzaman Said Nursi - Fragman
 
  Atatürk
  Ödevler
 
  Teknoloji
 
  Google
  Faydalı Siteler
 
  Facebook
  Reklam

 



"O, yaratan, var eden, şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun şanını yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir.(Haşr-24)"

 
ALLAH
(Uluhiyete mahsus sıfatların hepsini kendinde toplayan İsm-i Azam)

RAHMÂN
(Bütün yaratılmışlar hakkında hayır ve merhameti tercih eden)

RAHÎM
(Çok merhamet eden, nimet veren)

MELİK
(Bütün kainatın tek sahibi ve mutlak hükümdarı)

KUDDÛS
(Hatadan, gafletten ve her eksiklikten münezzeh)

SELÂM
(Esenlik veren, kullarını selamete çıkaran)

MÜ'MİN
(Gönüllere iman ışığını veren, vaadine güvenilen)

MÜHEYMİN
(Kainatın bütün işlerini gözetip yöneten)

AZÎZ
(Yenilmeyen yegane galip)

CEBBÂR
(İradesini her durumda yürüten, dilediğini zorla yaptırmaya muktedir olan)

MÜTEKEBBİR
(Her şeyde büyüklüğünü gösteren)

HÂLIK
(Büyün mevcudatı takdirine uygun şekilde yaratan)

BÂRİ'
(Bir model olmaksızın canlıları yaratan)

MUSAVVİR
(Her şeye şekil ve özellik veren)

GAFFÂR
(Daima affeden, tekrarlanan günahları bağışlayan)

KAHHÂR
(Her şeye her istediğini yapacak şekilde galip ve hakim)

VEHHÂB
(Karşılık beklemeden bol bol veren)

REZZÂK
(Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren)

FETTÂH
(Zorlukları kolaylaştıran ve iyilik kapılarını açan)

ALÎM
(Herşeyi çok iyi bilen)

KÂBID
(Rızkı tutan, canlıların ruhunu alan)

BÂSIT
(Rızkı genişleten, ruhları bedenlerine yayan)

HÂFID
(Alçaltan, zillete düşüren)

RÂFİ'
(Yukarı kaldıran, yükselten)

MUİZ
(Yücelten, izzet ve şeref veren)

MÜZİL
(Alçaltan, zillet veren)

SEMİ'
(Her şeyi işiten)

BASÎR
(Her şeyi gören)

HAKEM
(Son hükmü veren)

ADL
(Mutlak adalet sahibi, çok adaletli)

LATÎF
(Yaratılmışların ihtiyacını en ince noktasına kadar bilip, sezilmez yollarla karşılayan)

HABÎR
(Her şeyin iç yüzünden haberdar olan)

HALÎM
(Acele ile ve kızgınlıkla muamele etmeyen)

AZÎM
(Zatının ve sıfatlarının mahiyeti anlaşılamayacak kadar ulu)

GAFÛR
(Bütün günahları bağışlayan)

ŞEKÛR
(Az iyiliğe çok mükafat veren)

ALÎ
(İzzet, şeref ve hükümranlik bakımından en yüce, aşkın)

KEBÎR
(Zatının ve sıfatlarının mahiyeti anlaşılamayacak kadar ulu)

HAFÎZ
(Koruyup gözeten ve dengede tutan)

MUKÎT
(Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratip veren, bilip gücü yeten ve koruyan)

HASÎB
(Kullarının her yaptığını bilen, onları hesaba çeken)

CELÎL
(Azamet sahibi)

KERÎM
(Lütuf ve keremi çok bol ve çok geniş)

RAKÎB
(Büyün varlığı gözetleyip, kontrol eden)

MÜCÎB
(Dualara karşılık veren)

VÂSİ'
(İlmi ve merhameti herşeyi kuşatan)

HAKÎM
(Bütün emirleri ve işleri hikmetli olan)

VEDÛD
(Kullarını çok seven, sevilmeye gerçekten layık olan)

MECÎD

Türkiye'nin En Büyük
İslam Ansiklopedisi
Olma Yolunda Hızla Gelişen Bir Sitedir.
İslam Ansiklopedisi 2008 - 2021 ©
Cinlerin  Farkettirmeden Insanlari Yönetmeleri


CİNlerin kendilerini açıklamadan insanlarla ilişki kurmaları ve onları  kendilerine bağlamaları iki şekilde olmaktadır:

 

a)   İslam Dini’ni istismar ederek...

 

b) Hümanist (insancıl) gayelere insanları yönlendirir bir yapıda görünerek...

 

Bunlardan birincisi ile ikincisi arasındaki en açık görünen fark ise, birincisinin REENKARNASYON YANİ TENÂSUHU (YANİ BİRKAÇ DEFA ÇEŞİTLİ YAPILARDA DÜNYAYA GELME) kabul etmemesi, ikincisinin ise kabul etmesidir...

 

Reenkarnasyon yani tenâsuh konusunu daha ileride detaylı bir şekilde göreceğimizden burada üzerinde durmayarak esas "aldatma metodları üzerinde" duruyorum...

 

Önce İslâmî gayeyi istismar ederek insanları aldatma  ve kendilerine bağlama şekillerini görelim:

 

Bu tip olaylarda CİN-insan ilişkileri gene iki şekilde görülmektedir:

 

1-Kendi varlıklarını hiç bildirmeden;

 

2-Varlıklarını başka bir yapı ve isim altında bildirerek.

 

Şimdi önce kendi varlıklarını hiç bildirmeden ve farkettirmeden insanları kendilerine bağlama, kendi; kayıtları altına alma metodları üzerinde duralım:

 

Bu şıkka giren kişilerin en büyük özellikleri kendilerinin bir CİNle bağlantıda olduklarını kesinlikle bilmemeleri, farketmemeleri; oluşan hallerin, kendi üstün özelliklerindan ileri geldiğini sanmaları; bu yüzden de herkese tepeden bakar bir şekilde yaşayıp, yerine göre de sun`i tevazu gösterilerine kalkmalarıdır...

 

Nitekim Muhyiddin-i A`rabi Hazretleri bir eserinde, bu tip kişilerin en büyük özelliklerinin hiç bir eserleri, ilimleri olmadığı halde kimseyi beğenmeme, kendilerinin en üstün olduğu fikrini etrafa yayma olduğunu yazmaktadır...

 

Ayrıca gene bu çeşit CİNle bağlantısı olan kişilerin ikinci  en büyük özellikleri de CİNleri kabul etmemeleridir!...

 

"CİN diye bir şey yoktur, CİNler mikroplardır" şeklinde veya buna benzer tanımlamalar ile CİNlerin varlığını inkâr anlamı taşıyan açıklamalara saparlar...

  

Onlar, kendileri bu şekilde inandıklarını sanırlarken, gerçekte tamamıyla CİNlerin verdikleri fikirlerle, CİNleri kabul etmemektedirler... Çünkü, CİNler bu gibi kişilere bu çeşit fikirlerle kendilerini inkâr ettirmeseler, bir gün o kişinin kendi durumundan şüphelenip, CİNlerin varlığını anlamaları mümkün olabilecektir ki, bu da asla CİNlerin işine gelmez!...

İşte bu sebepledir ki, CİNlerle bağlantılı olan kişiler, kesinlikle CİNlerin varlığını kabul etmezler veya bu yönde açıklamalara girerler.

 

Peki, CİNler bu kişileri ne şekilde ele geçirirler?..

 

CİNlerden, insanları kendi hükmüne alanlar bazan sıradan, normal bir CİN olabileceği gibi; bazan da onların ileri gelenlerinden, onların yönetici durumunda olanlarından olabilir...

 

Bir CİN, genellikle, daha gençlik yaşından itibaren, beyin kapasitesi iletişime  istidatlı gördüğü bir insanı seçer ve kendine bağlı olanların arasına sokar!... Bu yaş genellikle 13 ile 22 yaşları arasında  olmaktadır... Ancak bazan daha aşağı yaşlarda da bu seçim yapılmaktadır...

 

Bu seçim yapıldıktan ve kendisine bağlayacağı kişi belli olduktan sonra sıra gelir onu tamamıyla kendisine bağlamaya...

 

Bunun için de, o CİN, bir veya birkaç din büyüğünün şekline girerek önce rüyasında ona görünmeye ve onun çok büyük bir insan olacağı yolunda fikirler vermeye başlar...

 

Bu hüviyetine bürünülen kişiistanbul`da Eyüp semtinde türbesi bulunan Hz Rasûlullah’ın ashabından "Eyyüp Sultan ismiyle bilinen Hazret-i Halid" veya "Mevlâna Celâleddin-i Rumi" veya "Muhyiddin-i A`rabi" gibi şahsiyetler veya falanca, filanca "... baba" olabilir...

 

Artık, yavaş yavaş gösterilen görüntüler sonucunda, o genç kimse, kız veya erkek gerçekten büyük bir insan olacağına inanmaya başlar...

 

Bazan canı bir şey ister. derhal o CİN tarafından isteği yerine getirilir...

 

O bu durumu, büyük bir insan olması sebebiyle, isteği "ALLAH" tarafından yerine getirildi diye düşünür; halbuki CİNi tarafından yerine getirlimiştir...

 

Bir imtihana girecektir, o imtihanda kendisine yardım edilir...

 

Birisiyle konuşurken, karşısındaki şahıs üzerine CİN tarafından yapılan baskıyla, üstün duruma geçer, âdeta, karşısındakiler kendisine karşı konuşamaz duruma düşerler...

 

Ve bu şekilde günden güne gelişmeye başlar...

 

Geçen zaman zarfında, yavaş yavaş içine bir çok şeyler gelmeye başlar... Yakın gelecekte olacak bazı ufak tefek olaylar kendisine bildirilir.. Eğer CİNlerle ilişkide olduğunun farkında değilse, önceleri, bunları altıncı his diye değerlendirir... Aynı anda başka bir yerde olan olaydan anında haberi olabilir...

 

Birisinin bir işinin halli için talepte bulunur, derhal o işin olması CİNi tarafından sağlanır; ve o da büyük bir insan olduğu için bu isteği "ALLAH" tarafından yerine getirildi sanır...

 

Sonunda, herhangi bir sahada büyük âlim olduğunu iddia etmeye başlar; artık kimseye ihtiyaç duymaz hâle geldiğini sanır!... Ve kendisini herkesten büyük görür!...İçine doğanlarla hareket etmeye koyulmuştur böylece bu kişi...

 

Kendisine hocalık, din adamlığı mesleğini seçmişse, gelmiş geçmiş en büyük din adamı olduğunu iddia eder...

 

Yok eğer bir serbest meslek çalışanı ise kendisini zamanının en büyük velisi, "Kutbul Aktâbı" olduğunu etrafa yaymaya başlar...

 

Veya son derece basit ilaçlarla olmayacak hastalıkları tedavi eder; bir anda konulmadık teşhisleri koyabilir ve bazı felçlileri yürütmeye, hareket ettirmeye başlar!..

 

Veya diğer mesleklerde ise, ona göre bir takım olağanüstü haller meydana getirebilir!.. Bütün bunlar onun şânını daha çok arttırır ve etrafında binlerce insanı toplayabilir...

 

Bu konuları bilenler onun durumunu derhal tesbit edebilirken, böyle durumlara inanmayanlar onu şarlatanlıkla, sihirbazlıkla, büyücülükle suçlamaya; buna karşılık ona inananlar ise onu en büyük evliya (!) ve hattâ MEHDİ (!) veya İsa (!) Aleyhisselâm derecesine çıkarmaya başlarlar...

 

Burada en büyük zevk ise, onu kendine bağlayan CİN`e aittir...

 

Çünkü, CİNi ya da CİNleri o kişi sayesinde artık binlerce kişiyi kendisine bağlamış ve onlara istediklerini yaptırtmaya başlamıştır... Bu yüzden îcâbında o kişinin durumunu kuvvetlendirmek amacıyla, bazı kişilerin rüyalarına dahi girip, gidip o kişiye bağlanmalarını; veya ona yardım etmelerini telkin eder....

 

Bu arada, o kişiye din hakkında bilgiler vererek onu büyük bir din adamıymış gibi de gösterir... Bilmeyenler onu kendilerine dinî lider seçerler...

 

Artık o kişi bilir bilmez kendinden bir takım fetvalar verip, bazı helalları haram, veya bazı haramları helalmiş gibi anlatır; ve bunları da çevresine kendisinin bir lider olduğuna inandırarak, zamana göre yeni hükümler getiriyormuş gibi empoze etmeye başlar...

 

Sonuç olarak hem o kişi etrafına bir çok insan toplamış, bir müceddid (yenileyici), bir müctehid  (yeni hükümler koyucu) edâsıyla yaşamaya başlamış olur... Hem de onu kendi kaydına alıp kendine bağlamış bulunan CİN bir saltanat kurar!... Ve bunu başran CİN, kendi akranları arasında bu durumla öğünüp, adeta bu işi yapan diğer hemcinsleriyle bir yarışmaya girer...


 "Ruh, İnsan, Cin"   Ahmed Hulûsi

   
Senden Önce 35 ziyaretçi (184 klik) Kişi Buradaydi.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol