İslam Ansiklopedisi - Namaz ve Biz - 95
   
Menü
  Ana Sayfa
  İletişim
  Yorum Ve Görüşleriniz
  Burdayiz
  Bize Destek Olun
  DOSTLARIMIZ
  Anket
  Ahir Zaman
  Al-i İmran Suresi
  Allah'tan Korkmak
  Allah'ın 99 İsmi
  A'raf Suresi
  Ashab-i Kehf
  Bakara Suresi
  BAS ÖRTÜSÜ
  Bediuzzaman Said Nursi
  Berat Kandili
  Büyük Günahlar
  Cennet Ve Cehennem
  Cinler
  Dinimiz
  Din Eğitiminde İnsanın Merkezileşmesi
  Din Ve İnsan
  El Zinasi
  Esmâül Hüsnâ
  Evreni Allah Yarattı
  Evrenin Ölümünün Ardından
  Esmaül Hüsnanin Önemi
  Esma-i Hüsnâ'dan Esintiler
  Esnaül Hüsna Faziletleri - Faydalari
  Esmaül Hüsna (Geniş Anlamlı)
  Esmaül Hüsna Zikirleri
  Filistine Destek İHH
  Filistine Destek K.Y.M
  Kiyamete Dogru
  Günün Konusu
  Site Haritasi
  Soru Cevap
  Şiirler
  Risale-i Nur
  Resim Galerisi
  İlahi Oku
  Peygamberlerimiz
  Gusül Ve Abdest
  Islamda Kadın ve Erkek
  Mezhebler
  Mucizeler
  ViDEOLAR
  SiiR
  Namaz Hakkında
  Namazın Edebi
  Namaz Vakitleri
  Namaz ve Sağlık
  Namazlar ve Niyet
  54 FARZ
  Zina Ve Çeşitleri
  Zinanin Kötülüğü
  Zina Ve Dünyevi Azabi
  Zinanin Uhrevi Azabi
  Göz Zinasi
  Göz Zinasi 2
  Gıybet
  Zulüm
  Kibir
  Kızmak
  Şehvet
  Haram ve Şüpheli Yemek
  Kur'an Ve Önemi
  Yunus Suresi
  Fil Suresi
  Kureyş Suresi
  Kuranin Önemi
  Kur'anin İnişi
  İnsan
  İbadetin Önemi
  Nefis
  Ölüm
  Oruç Ve Çeşitleri
  Oruçlarda Niyetin Vakti
  Orucu Bozan Şeyler
  Farz Oruçlar
  Oruç Çeşitleri
  Mübarek Aylar,Günler ve Geceler
  Kadir Gecesi
  Recep Ayı
  Regaib Gecesi
  Miraç Kandili
  Şaban Ayı
  Ramazan Ayı
  Şevval Ayı
  Kurban ve Kurban Bayrami
  Muharrem Ayı ve Aşure Günü
  Kutlu Doğum ve Mevlid Kandili
  Kıyamet
  Kıyamet Günü 1
  Kıyamet Günü 2
  Kıyamet Günü 3
  Hz. Mehdi
  İlahiler
  Karışık İlahi
 
  Esmaül Hüsna Esintisi Dergisi
  Ilk Müslümanlar
  Islam Tarihimiz
  Resimli Namaz Anlatimi
  Islam Alimleri
  Kabe
  Nasihatlar
  HlCRET
  Kuran Ögreniyorum
  DuaIar
  Ahlak Bilgileri
  Besmele Kampanyasi
  Tevhidisohbet
  Sahabaler
  Hadisler
  Osmanli Padisahlari
  Türkiye il ve ilçeler
  İl İl Namaz Vakitleri
  il il imsakiye - İftar Vakitleri
  Güzel Sözler
  Dursun Ali Erzincanlı
  Şifali Bitkiler
  ilmihal
  Unutulan Sünnetler
  İslami Resimler
  Salavat
  Bilim
  Ramazana Özel
  Kuran-ı Kerim Türkçe Meali
 
  Bediüzzaman Said Nursi Hayati
  Sözler
  Mektubat
  Lemalar
  Şualar
  Hür Adam Bediuzzaman Said Nursi - Fragman
 
  Atatürk
  Ödevler
 
  Teknoloji
 
  Google
  Faydalı Siteler
 
  Facebook
  Reklam

 



"O, yaratan, var eden, şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun şanını yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir.(Haşr-24)"

 
ALLAH
(Uluhiyete mahsus sıfatların hepsini kendinde toplayan İsm-i Azam)

RAHMÂN
(Bütün yaratılmışlar hakkında hayır ve merhameti tercih eden)

RAHÎM
(Çok merhamet eden, nimet veren)

MELİK
(Bütün kainatın tek sahibi ve mutlak hükümdarı)

KUDDÛS
(Hatadan, gafletten ve her eksiklikten münezzeh)

SELÂM
(Esenlik veren, kullarını selamete çıkaran)

MÜ'MİN
(Gönüllere iman ışığını veren, vaadine güvenilen)

MÜHEYMİN
(Kainatın bütün işlerini gözetip yöneten)

AZÎZ
(Yenilmeyen yegane galip)

CEBBÂR
(İradesini her durumda yürüten, dilediğini zorla yaptırmaya muktedir olan)

MÜTEKEBBİR
(Her şeyde büyüklüğünü gösteren)

HÂLIK
(Büyün mevcudatı takdirine uygun şekilde yaratan)

BÂRİ'
(Bir model olmaksızın canlıları yaratan)

MUSAVVİR
(Her şeye şekil ve özellik veren)

GAFFÂR
(Daima affeden, tekrarlanan günahları bağışlayan)

KAHHÂR
(Her şeye her istediğini yapacak şekilde galip ve hakim)

VEHHÂB
(Karşılık beklemeden bol bol veren)

REZZÂK
(Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren)

FETTÂH
(Zorlukları kolaylaştıran ve iyilik kapılarını açan)

ALÎM
(Herşeyi çok iyi bilen)

KÂBID
(Rızkı tutan, canlıların ruhunu alan)

BÂSIT
(Rızkı genişleten, ruhları bedenlerine yayan)

HÂFID
(Alçaltan, zillete düşüren)

RÂFİ'
(Yukarı kaldıran, yükselten)

MUİZ
(Yücelten, izzet ve şeref veren)

MÜZİL
(Alçaltan, zillet veren)

SEMİ'
(Her şeyi işiten)

BASÎR
(Her şeyi gören)

HAKEM
(Son hükmü veren)

ADL
(Mutlak adalet sahibi, çok adaletli)

LATÎF
(Yaratılmışların ihtiyacını en ince noktasına kadar bilip, sezilmez yollarla karşılayan)

HABÎR
(Her şeyin iç yüzünden haberdar olan)

HALÎM
(Acele ile ve kızgınlıkla muamele etmeyen)

AZÎM
(Zatının ve sıfatlarının mahiyeti anlaşılamayacak kadar ulu)

GAFÛR
(Bütün günahları bağışlayan)

ŞEKÛR
(Az iyiliğe çok mükafat veren)

ALÎ
(İzzet, şeref ve hükümranlik bakımından en yüce, aşkın)

KEBÎR
(Zatının ve sıfatlarının mahiyeti anlaşılamayacak kadar ulu)

HAFÎZ
(Koruyup gözeten ve dengede tutan)

MUKÎT
(Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratip veren, bilip gücü yeten ve koruyan)

HASÎB
(Kullarının her yaptığını bilen, onları hesaba çeken)

CELÎL
(Azamet sahibi)

KERÎM
(Lütuf ve keremi çok bol ve çok geniş)

RAKÎB
(Büyün varlığı gözetleyip, kontrol eden)

MÜCÎB
(Dualara karşılık veren)

VÂSİ'
(İlmi ve merhameti herşeyi kuşatan)

HAKÎM
(Bütün emirleri ve işleri hikmetli olan)

VEDÛD
(Kullarını çok seven, sevilmeye gerçekten layık olan)

MECÎD

Türkiye'nin En Büyük
İslam Ansiklopedisi
Olma Yolunda Hızla Gelişen Bir Sitedir.
İslam Ansiklopedisi 2008 - 2021 ©
Muhterem Müslümanlar!

Yüce dinimiz İslam, Müslümanların dayanışması ve yardımlaşmasına özel önem vermiştir. Kur’an-ı Kerim’de üzerinde en çok durulan konulardan biri Allah rızasıdır. Kur’an-ı Kerim’de, “İyilik yapmak ve fenalıktan sakınmak hususunda birbirinizle yardımlaşınız.”(1) “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda sarf etmedikçe iyiliğe eremezsiniz.”(2) mealindeki ayetlerde olduğu gibi Allah rızası için yardımlaşmayı emir ve tavsiye eden pek çok ayet vardır. Bu itibarla Müslümanlar, İslam’ın ilk yıllarından itibaren muhtaç ve sıkıntıda olanların yardımına koşmaya hep gayret etmişlerdir. Kur’an ve sünnet çerçevesinde rızâ-yı Bârî için olan bu yardımlaşma, zaman içinde vakıf kurumunun doğmasına vesile olmuş ve İslam tarihinde derin izler bırakmıştır.

Vakıf kısaca, bir malın Allah rızası için toplumun hizmetini tahsis edilmesidir. Böylece bir malı vakfeden kişi, kendisine öldükten sonra da sevap getirici olan sadaka-i câriyede bulunmuş olur.

Kıymetli Kardeşlerim!
Bizler için numûne-i imtisal olan Hz. Peygamber (s.a.v) biz ümmetini, vakıf eserler yapmaya teşvik etmiştir. Dinî duyarlılığın en güzel örneklerinden olan vakıf hizmetleri, “Hâlika itaat ve mahlûkata şefkat” düsturundan hareketle insanlar ve hatta hayvanları içine alacak şekilde geniş kapsamlı olmuştur. Bu mânada ecdadımızın camiler, mektepler, medreseler, hastane ve kervansaraylar, zayıf hayvanların otlatılması için meralar, mezarlıklar ve çeşmeler gibi hayrî hizmetleri yürüten pek çok vakıf kurduklarına şahit oluruz. Bu durumu şu cümleler ne güzel özetler:
“Vakıflar sayesinde bir adam vakıf bir evde doğar, vakıf beşikte uyur, vakıf mallardan yer ve içer, vakıf kitaplardan okur, vakıf bir okulda hocalık eder, vakıf idaresinden ücretini alır, öldüğü zaman vakıf bir tabuta konur ve vakıf bir mezarlığa gömülürdü.”(3)

Aziz Cemaat!
Endülüs’ten Buhara’ya, Kırım’dan Yemen’e kadar uzanan topraklarda Müslümanlar, hemen her sahada, vakıf hizmetlerini sağlıklı bir şekilde yürüterek İslâm beldelerini adeta vakıf cennetine çevirmişlerdir.

Bu manada vakıf yapan kişinin vakfın kullanımı ile ilgili koyduğu şartlara uyulması, vakıf malının amacı dışında kullanılmaması gerekir. Vakıf malını sarf edilmesi gereken yerler dışında kullananlar için vakfiyelerde bedduaların yer aldığı bilinmektedir.

Vakıfların sosyal bütünleşmeyi sağlayan en önemli faktörlerden biri olduğuna şüphe yoktur. Bu açıdan vakıf hizmetlerinin verimli bir şekilde yürütülebilmesi için vakfedilen malların tasarrufuna dikkat edilmelidir. Birer emanet olan vakıf mallarının yerli yerince kullanılmaması halinde kul hakkının ortaya çıkacağını, kul hakkı yemenin ise büyük vebal getiren günahlardan olduğunu hatırda tutmamız lazımdır.

Değerli Kardeşlerim!
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), “Adem oğlu ölünce bütün ameli kesilir. Fakat sadaka-i câriye, kendisinden faydalanılan ilim ve dua eden salih evlat hariçtir”(4) buyurur. Hutbemin başında okuduğum hadis-i şerifte ise “Bir müslümanın diktiği ağaçtan ve ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler o müslüman için birer sadakadır’(5) buyurulmuş olup hepimizi ilgilendirir. Bu münasebetle ecdadımızın bizlere emanet ettiği vakıfları en güzel şekilde koruyup zenginleştirerek sonraki nesillere aktarmak ve vakıf kültürünü yaşatmak görevimiz olmalıdır.

Hikmet GÜRSOY
Selvili Çınar Camii M.K. / Zeytinburnu


__________________________________________
(1) Maide Suresi, 5/2.
(2) Al-i İmran Suresi, 3/ 92.
(3) Mustafa Armağan, Geri Gel Ey Osmanlı, s. 271
(4) Müslim, Vasiyet, 14; Tirmizi, Ahkam, 36.
(5)Buhari, Vasaya,1

 

   
Senden Önce 52 ziyaretçi (121 klik) Kişi Buradaydi.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol