İslam Ansiklopedisi - Namaz ve Biz - Imam el-Es'ari
   
Menü
  Ana Sayfa
  İletişim
  Yorum Ve Görüşleriniz
  Burdayiz
  Bize Destek Olun
  DOSTLARIMIZ
  Anket
  Ahir Zaman
  Al-i İmran Suresi
  Allah'tan Korkmak
  Allah'ın 99 İsmi
  A'raf Suresi
  Ashab-i Kehf
  Bakara Suresi
  BAS ÖRTÜSÜ
  Bediuzzaman Said Nursi
  Berat Kandili
  Büyük Günahlar
  Cennet Ve Cehennem
  Cinler
  Dinimiz
  Din Eğitiminde İnsanın Merkezileşmesi
  Din Ve İnsan
  El Zinasi
  Esmâül Hüsnâ
  Evreni Allah Yarattı
  Evrenin Ölümünün Ardından
  Esmaül Hüsnanin Önemi
  Esma-i Hüsnâ'dan Esintiler
  Esnaül Hüsna Faziletleri - Faydalari
  Esmaül Hüsna (Geniş Anlamlı)
  Esmaül Hüsna Zikirleri
  Filistine Destek İHH
  Filistine Destek K.Y.M
  Kiyamete Dogru
  Günün Konusu
  Site Haritasi
  Soru Cevap
  Şiirler
  Risale-i Nur
  Resim Galerisi
  İlahi Oku
  Peygamberlerimiz
  Gusül Ve Abdest
  Islamda Kadın ve Erkek
  Mezhebler
  Mucizeler
  ViDEOLAR
  SiiR
  Namaz Hakkında
  Namazın Edebi
  Namaz Vakitleri
  Namaz ve Sağlık
  Namazlar ve Niyet
  54 FARZ
  Zina Ve Çeşitleri
  Zinanin Kötülüğü
  Zina Ve Dünyevi Azabi
  Zinanin Uhrevi Azabi
  Göz Zinasi
  Göz Zinasi 2
  Gıybet
  Zulüm
  Kibir
  Kızmak
  Şehvet
  Haram ve Şüpheli Yemek
  Kur'an Ve Önemi
  Yunus Suresi
  Fil Suresi
  Kureyş Suresi
  Kuranin Önemi
  Kur'anin İnişi
  İnsan
  İbadetin Önemi
  Nefis
  Ölüm
  Oruç Ve Çeşitleri
  Oruçlarda Niyetin Vakti
  Orucu Bozan Şeyler
  Farz Oruçlar
  Oruç Çeşitleri
  Mübarek Aylar,Günler ve Geceler
  Kadir Gecesi
  Recep Ayı
  Regaib Gecesi
  Miraç Kandili
  Şaban Ayı
  Ramazan Ayı
  Şevval Ayı
  Kurban ve Kurban Bayrami
  Muharrem Ayı ve Aşure Günü
  Kutlu Doğum ve Mevlid Kandili
  Kıyamet
  Kıyamet Günü 1
  Kıyamet Günü 2
  Kıyamet Günü 3
  Hz. Mehdi
  İlahiler
  Karışık İlahi
 
  Esmaül Hüsna Esintisi Dergisi
  Ilk Müslümanlar
  Islam Tarihimiz
  Resimli Namaz Anlatimi
  Islam Alimleri
  Kabe
  Nasihatlar
  HlCRET
  Kuran Ögreniyorum
  DuaIar
  Ahlak Bilgileri
  Besmele Kampanyasi
  Tevhidisohbet
  Sahabaler
  Hadisler
  Osmanli Padisahlari
  Türkiye il ve ilçeler
  İl İl Namaz Vakitleri
  il il imsakiye - İftar Vakitleri
  Güzel Sözler
  Dursun Ali Erzincanlı
  Şifali Bitkiler
  ilmihal
  Unutulan Sünnetler
  İslami Resimler
  Salavat
  Bilim
  Ramazana Özel
  Kuran-ı Kerim Türkçe Meali
 
  Bediüzzaman Said Nursi Hayati
  Sözler
  Mektubat
  Lemalar
  Şualar
  Hür Adam Bediuzzaman Said Nursi - Fragman
 
  Atatürk
  Ödevler
 
  Teknoloji
 
  Google
  Faydalı Siteler
 
  Facebook
  Reklam

 



"O, yaratan, var eden, şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun şanını yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir.(Haşr-24)"

 
ALLAH
(Uluhiyete mahsus sıfatların hepsini kendinde toplayan İsm-i Azam)

RAHMÂN
(Bütün yaratılmışlar hakkında hayır ve merhameti tercih eden)

RAHÎM
(Çok merhamet eden, nimet veren)

MELİK
(Bütün kainatın tek sahibi ve mutlak hükümdarı)

KUDDÛS
(Hatadan, gafletten ve her eksiklikten münezzeh)

SELÂM
(Esenlik veren, kullarını selamete çıkaran)

MÜ'MİN
(Gönüllere iman ışığını veren, vaadine güvenilen)

MÜHEYMİN
(Kainatın bütün işlerini gözetip yöneten)

AZÎZ
(Yenilmeyen yegane galip)

CEBBÂR
(İradesini her durumda yürüten, dilediğini zorla yaptırmaya muktedir olan)

MÜTEKEBBİR
(Her şeyde büyüklüğünü gösteren)

HÂLIK
(Büyün mevcudatı takdirine uygun şekilde yaratan)

BÂRİ'
(Bir model olmaksızın canlıları yaratan)

MUSAVVİR
(Her şeye şekil ve özellik veren)

GAFFÂR
(Daima affeden, tekrarlanan günahları bağışlayan)

KAHHÂR
(Her şeye her istediğini yapacak şekilde galip ve hakim)

VEHHÂB
(Karşılık beklemeden bol bol veren)

REZZÂK
(Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren)

FETTÂH
(Zorlukları kolaylaştıran ve iyilik kapılarını açan)

ALÎM
(Herşeyi çok iyi bilen)

KÂBID
(Rızkı tutan, canlıların ruhunu alan)

BÂSIT
(Rızkı genişleten, ruhları bedenlerine yayan)

HÂFID
(Alçaltan, zillete düşüren)

RÂFİ'
(Yukarı kaldıran, yükselten)

MUİZ
(Yücelten, izzet ve şeref veren)

MÜZİL
(Alçaltan, zillet veren)

SEMİ'
(Her şeyi işiten)

BASÎR
(Her şeyi gören)

HAKEM
(Son hükmü veren)

ADL
(Mutlak adalet sahibi, çok adaletli)

LATÎF
(Yaratılmışların ihtiyacını en ince noktasına kadar bilip, sezilmez yollarla karşılayan)

HABÎR
(Her şeyin iç yüzünden haberdar olan)

HALÎM
(Acele ile ve kızgınlıkla muamele etmeyen)

AZÎM
(Zatının ve sıfatlarının mahiyeti anlaşılamayacak kadar ulu)

GAFÛR
(Bütün günahları bağışlayan)

ŞEKÛR
(Az iyiliğe çok mükafat veren)

ALÎ
(İzzet, şeref ve hükümranlik bakımından en yüce, aşkın)

KEBÎR
(Zatının ve sıfatlarının mahiyeti anlaşılamayacak kadar ulu)

HAFÎZ
(Koruyup gözeten ve dengede tutan)

MUKÎT
(Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratip veren, bilip gücü yeten ve koruyan)

HASÎB
(Kullarının her yaptığını bilen, onları hesaba çeken)

CELÎL
(Azamet sahibi)

KERÎM
(Lütuf ve keremi çok bol ve çok geniş)

RAKÎB
(Büyün varlığı gözetleyip, kontrol eden)

MÜCÎB
(Dualara karşılık veren)

VÂSİ'
(İlmi ve merhameti herşeyi kuşatan)

HAKÎM
(Bütün emirleri ve işleri hikmetli olan)

VEDÛD
(Kullarını çok seven, sevilmeye gerçekten layık olan)

MECÎD

Türkiye'nin En Büyük
İslam Ansiklopedisi
Olma Yolunda Hızla Gelişen Bir Sitedir.
İslam Ansiklopedisi 2008 - 2021 ©

Es'ariyye ekolünün temsilcisi olan Ebu'l Hasen Es'ârî'nin uzun adi Ali b. Ismail b. Ebi Bisr Ishak b. Salim b. Ismail b. Abdullah b. Musa b. Bilâl b. Ebi Bürde b. Mûse'l-Es'ârî'dir. Isminden de anlasilacagi üzere kendisi sahabeden Ebû Mûse'l-Es'ârî'nin (44/664-65) soyundandir. Künyesi Ebu'l-Hasan, lakâbi ise, Nâsiru'd-dîn'dir.

Dogum tarihi hakkinda çesitli kaynaklarda hicri 260, 266, 270 ve 275 tarihleri verilmis olsa da, yaygin olan kanaata göre (260/873-74) tarihinde Basra'da dogmustur. Zira, O'nun (300/912-13) tarihinde Mu'tezile mezhebinden ayrildigi bilinmektedir. O'nun da o günlerde kirk yasinda oldugu bilindigine göre, dogum tarihi olarak (260/873-74) tarihinin daha dogru oldugu kanaati yayginlik kazanmaktadir.

Es'ari'nin hayatini, dogumundan on yasina kadar, on yasindan Mu'tezile mezhebinden ayrildigi zamana kadar ve bundan sonraki hayati olmak üzere üç devrede incelemek mümkündür.

1. Dogumundan on yasina kadar olan dönem:

Bu dönem O'nun çocukluk ve ilk tahsilini tamamladigi dönemdir ki, çesitli ilimleri tahsil etmis ve daha ziyade babasinin ahlaki ve ilmî terbiyesinde bulunmustur.

2. On yasindan Mu'tezile mezhebinden ayrilmasina kadar olan dönem:

Otuz yillik bir dönemi kapsayan bu dönem O'nun, üvey babasi Ebû Ali el-Cubbâî (302/914-15) ile ilmî yakinligi bulundugu dönemdir. O Kelâm ilmini de Cubbâî'den ögrenmistir. Fikih'ta Hanefi olan Es'ârî, itikatta hocasinin tesiriyle koyu bir Mu'tezile mezhebi savunucusu olmustur.

Hicrî 300 tarihinde O'nun Mu'tezile'den ayrilarak, Ehl-i Sünnet akîdesine baglandigi bilinmektedir. Ancak, O'nun bu ayrilisina çesitli kaynaklarda çesitli sebepler söylenmektedir. Bunlar arasinda en meshuru, hocasi Ebû Ali Cubbâî ile yaptigi bir münazara gösterilmektedir ki, bu sebep bir çok muteber kaynaklarca uygun görülmemektedir. Bir diger sebep de Es'ari'nin rüyasinda Hz. Peygamberi görmüs olmasi ve bunun üzerine görüsten vazgeçmis olmasidir. Bir diger görüse göre de, Es'ârî belli bir ilmî olgunluga eristikten sonra Mu'tezile fikirler kendisini tatmin etmemis ve onlari terketmistir. Bu üç görüs bir arada ele alinacak olursa; ilk iki sebebin de katkisiyla birlikte, son sebebin yani belli bir ilmî olgunluktan sonra bu karara varmis olabilecegi ihtimali daha fazla agirlik kazanmaktadir.

Rivayet edildigine göre Es'ârî bu karara vardiktan sonra, onbes gün evine kapanmis ve bu süre sonunda, bir Cuma günü Basra camiinde minbere çikarak sunlari söylemistir: "Ey insanlar, Beni taniyanlar, beni taniyorlar. Tanimayanlara da ben kendimi tanitiyorum. Ben falan oglu falanim. Ben, Kur'an'in yaratilmis oldugunu, Allah'in gözlerle görülemeyecegini, kötü fiilleri kendimizin yaptigini söylüyordum. Ben bunlardan tövbe ediyor ve bu fikirlerden vazgeçiyorum. Ey Insanlar, ben bu süre zarfinda evime kapandim ve bu fikirlerle ilgili delilleri düsündüm. Onlarin hiç birisi bana tercih sebebi olarak uygun gelmedi. Yüce Allah'tan bana hidayet etmesini istedim. O da bana su yazmis oldugum seyleri hidayet etti. Bunun üzerine, su elbiseden soyundugum gibi, bütün içinde bulundugum fikirlerden soyunuyorum"

3. Kirk yasindan ölümüne kadar olan dönem:

Mu'tezile mezhebinden ayrilip, selef akidesi üzere geri kalan hayatini devam ettiren Es'ârî, yaklasik yirmi bes yillik bu süre zarfinda, bol bol eser telif etmis ve selef akidesini müdafaa ile geri kalan ömrünü geçirmistir. Ehli Sünnet adina üslendigi müdafaa ile büyük taraftar kazanmis ve kendisinden sonra daha da gelisecek olan Es'ariyye ekolünün kurucusu ve temsilcisi olmustur. Zaten bir görüse göre Es'ariyye mezhebi, Mu'tezile'ye antitez olarak dogmustur.

Ilme oldugu kadar zühd ve takvâya da bagliligi ile bilinen Es'ârî, Subkî'nin rivayetine göre yirmi yil yatsi namazinin abdesti ile sabah namazini kilmistir (Subkî, Tabakâtu's-Safiyye, 2/248).

Es'ârî'nin dogum tarihinde ihtilaflar oldugu gibi vefat tarihinde de bir takim ihtilaflar olmakla birlikte, tercih edilen görüse göre O, (324/936-37) yilinda Bagdat'ta ansizin vefat etmistir.

Ebu'l-Hasen Es'ârî'nin eserlerinin sayisi bazi kaynaklarda üçyüze kadar çikarilmis olup, bunlarin bir kismi, Mu'tezili görüsleri benimsedigi döneme aittir. Ancak bunlardan hiç birisi günümüze kadar ulasmamistir.

Es'ârî'nin eserlerini kaynaklarda zikredilen konularina göre su gruplara ayirarak ele almak mümkündür:

a) Kelâm ilmiyle ilgili olan ve özellikle Mutezileyi reddi hedef alan eserler.

b) Filozoflar, Tabiatçilar, Dehrîler, Brahmanlar, Yahudiler ve Hristiyanlar gibi cereyanlari reddeden eserler.

c) Islâmî ve gayr-i Islâmî firkalarin görüslerini reddetmeksizin nakleden Makâlât kitaplari.

d) Tefsir, Hadis, Fikih ve diger Islâmî ilimler sahasinda meydana getirdigi eserler (Bekir Topaloglu, Kelam Ilmi, 137).

Es'ârî'nin eserleri konusunda bazi seyler söylemek mümkündür. Söyle ki; O'nun hayatinda iki ayri dönem oldugu bilinmektedir. Acaba hangi eser hangi döneme aittir? gibi sorular zihinleri mesgul etmektedir. Ancak, burada bilinen bir husus vardir ki, o da, Es'ârî'nin, Mu'tezile'den ayrildiktan sonra kaleme aldigi bir çok kitapta eski mezhebinin yanlisligini ve sakat taraflarini ortaya koymasi ve dolayisiyla eski yazdiklarini reddetmesidir. Zaten bugün elimizde Es'ari'ye ait olarak bulunan eserler fazla degildir ve hepsi son dönemlerinde kaleme alinmistir. Ibn-i Asâkir'in (571/I 1 76) verdigi bilgiye göre Es'ârî, el-Umed isimli eserinde, 320/935 tarihine kadar kaleme aldigi eserlerini ve neye dair olduklarini zikretmistir (Subkî, Tebyînu Kezibu'l-Müfteri, 135 v.d)

Es'ârî'nin eserlerini biz burada iki grupta vermek istiyoruz. Önce bugün elimizde bulunan eserleri, daha sonra da isimlerini kaynaklardan ögrendigimiz eserlerden bir kismini siralamak istiyoruz.

I. Bugün Mevcut Olan Eserleri:

1. el-Ibâne 'an Usûli'd-Diyâne: Mu'tezilî fikirleri reddettikten sonra ilk önce kaleme aldigi bilinen eseridir. Önce kisaca selef akidesi özetlenir ve daha sonra Nübüvvet bahsi hariç, diger meseleler ele alinir. Tahkiksiz baskilarinin yanisira Dr. Favkîye Hüseyin Mahmud tarafindan yapilan tahkikli metni, 1977 yilinda Kahire'de basilmistir. Bu baskida, muhakkik tarafindan yaklasik 200 sahifelik ek bilgiler ve açiklamalar ilave edilmis ve çalisma daha da istifade edilir hale getirilmistir. Ayrica bu eser Ingilizce, Almanca ve Fransizca'ya da tercüme edilmistir. Su ana kadar henüz Türkçe'ye tercümesi yapilmamistir.

2. el-Lum'a fi'r-Reddi 'Alâ Ehli'z-Zeyga ve'l-Bid'a: Kelâmi bir uslûbla yazilan bu eser on babdan olusmaktadir. Bu eserde Kelâmullah, Irade, Kader, Ru'yetullah, Va'd ve Vaîd ile Imamet konulan ele alinmistir. Çesitli baskilari ve çesitli dillere tercümeleri vardir. Tahkik baskilari arasinda en çok kullânilân Dr. Hâmûde Gurâbe tarafindan tahkik edilen 1955 yilinda Misir'da baskisi yapilan matbû nüshasidir. Toplam 136 sahifelik bu baski küçük boy olarak basilmistir.

3. Makâlâtu'l-Islâmiyyin: Bu eser isminden de anlasilacagi üzere bir Makâlât kitabidir. Islâmi firkalarin görüslerinden ve yapilarindan tenkitsiz olarak bahseder. Ayrica kelâmi meselelerdeki ince ihtilaflardan ve Allah'in isim ve sifatlariyla, Kur'ân hakkindaki görüslerinden söz eder. Bu eserin de H. Ritter tarafindan hazirlanan tahkikli nesri 1928 ve 1933 yillarinda Istanbul'da basilmis olup, bu baskidan bir çok defalar tipki basimlari da yapilmistir.

4. Risâle fî Istihsâni'l-Havz fi'l Kelâm: Onbir sahifelik bu risale de nazar ve istidlâlin müdafaasi yapilir.

5. Risâletü'l-Imân: Iman konusundaki bilgileri ihtiva eden bu risale Almanca'ya tercüme edilmistir.

6. Risâle Ketebe Bihâ Ilâ Ehl's-Sagr Bi Bâbi'l-Ebvâb: Es'ârî bu risalesinde selef akidesini anlatmistir. Bu risale de Kivamuddin Burslân tarafindan Türkçe tercümesiyle beraber yayinlanmistir (Ilâhiyat Fakültesi Mecmuasi, sayi: 7, ss. 154-176; sayi: 8, ss. 50-108)

II. Diger Eserleri:

Bu grupta Es'ârî'ye ait oldugunu kaynaklardan ögrendigimiz yirmi kadar eseri siralamak istiyoruz. Çesitli kaynaklarda bunlarin sayisi verilmekle kalmayip, yüz kadar eserinin de isimleri zikredilmistir (bk. el-Ibâne, Dr. Fevkiye Hüseyin Mahmud mukaddime s.38-71).

imdi bunlardan yirmi kadarini siralayalim:

1. Kitâbu fi Halki'l-A'mâl

2. Kitâbu fi'l-Istitâ'a

3. Kitâbu fi Cevâzi Rü'yetullah bi'l-Ebsâr

4. Kitâbu fi'r-Reddi Ale'l-Mücessime

5. Kitâbu fi'l-Cisim

6. Kitâbu fi'l-Istihsâd

7. Kitâbu fi'r-Rü'yet

8. Kitâbu fi'r-Reddi Ale'l-Felâsife

9. Kitâbu fi'l-Imâme

10. Kitâbu fi Mütesâbihi'l-Kur'an

11 . Kitâbu fi Ef'âli'n-Nebî

12. Kitâbu fihi Beyâni Mezhebi'n-Nasârâ

13. Kitâbun Kebîr fi's-Sifât

14. Kitâbu Ale'd-Dehriyyin

15. Kitâbu'r-Redd 'Alâ Makâlâti'l-Felâsife

16. Izâhu'l-Burhân fi'r-Reddi 'Alâ Ehli'z-Zeyg ve't-Tugyân

17. es-Serh ve't-Tafsil fi'r-Reddi Alâ Ehli'l-Ifk ve't-Tadlil

18. el-Muhtasar fi't-Tevhid ve'l-Kader

19. en-Nevâdir fî Dakâiki'l-Kelâm

20. Kitâbu Tefsîri'l-Kur'ân: Bu eserin yetmis cilt oldugu söylenmektedir.

Abdurrahim GÜZEL

Başa Dön

   
Senden Önce 156 ziyaretçi (246 klik) Kişi Buradaydi.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol