|
Türkiye'nin En Büyük
İslam Ansiklopedisi
Olma Yolunda Hızla Gelişen Bir Sitedir.
İslam Ansiklopedisi 2008 - 2021 ©
|
Adana - 01
HARİTA
Daha Büyük Haritayı Görüntüle
Coğrafya
Adana il merkezi, Akdeniz Bölgesi'nde Çukurova tarihsel olarak Kilikya'nın ortasına, çok verimli topraklar üzerinde, Seyhan Nehri'nin iki yakasında kurulmuştur.Bölgeye hakim Akdeniz İklimi'nin etkisiyle Adana'da yazları sıcak, kışları ise ılıman ve yağışlı geçer.
Tarihi
Antik Geçmiş
1998 yılında 6.2 şiddetinde bir deprem meydana gelmiştir. Ceyhan Depremi olarak bilinen depremde çoğu Ceyhan'da olmak üzere toplam 145 kişi yaşamını kaybetti.
Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin deltasında verimli sulak arazide kurulu Adana'nın tarihi, coğrafi konumu nedeni ile M.Ö. 6000 yıllarına dek uzanmaktadır. Adana, Antik Kilikya Bölgesi'nin en önemli şehirlerinden birisidir. Hititler'den Osmanlı'ya, gelmiş geçmiş birçok medeniyetlerin beşiğidir. Yaygın görüşe göre Adana, adını Yunan mitolojisine göre Gök tanrısı Uranus'un oglu Adanus 'dan almıştır. Ancak bu konuda başka muhtelif görüşler de ileri sürülmüştür. Bir görüşe göre Adana'ya ait en eski yazılı kayıtlara ilk defa, Anadolu yarımadasının en köklü uygarlıklarından biri olan Hititlerin kaya kitabelerinde rastlanmaktadır. Boğazköy metinleri olarak bilinen M.Ö. 1650 yıllara tarihlenen bir Hitit tabletinde, Adana havalisinden Uru Adania yani Adana bölgesi olarak bahsedilmektedir. Bu konuda sadece bu tablet dikkate alınacak olsa bile Adana isminin en az 3640 yıllık bir geçmişi vardır. Bir başka rivayete göre eski çağlarda Seyhan Nehri kıyılarının bol miktarda söğüt ağacı ile kaplı olması ve bu ağacın Mezopotamya kavimlerince And ağacı olarak tanınması da kente Adana isminin verilmesinde etkili olmuştur. Yine başka bir görüşe göre, ormanlık yörelerde yaşadığına inanılan Fırtına Tanrısı Adad (Tesup) adının, ormanları bol Toroslar ile Seyhan nehri bölgesinin oluşturduğu Adana yöresine isim olarak verilmiş olduğuna inanılmaktadır. Fenikeliler de bölgeye efendi anlamına gelen tarım ve bitki tanrısı Adonis'in adını vermişlerdir.
Tarihi araştırmalardan elde edilen bilgilere göre, Adana, Yontma Taş Devri'nden bu yana yerleşim yeri olmuştur. Kilikya'nın en eski yerleşim merkezlerinden biri Tepebağ Höyüğü ilk çağlardan kalmadır. Höyükte rastlanan surlarla çevrili kent çekirdeği burada Neolitik çağda yaşayan kent dönemine ışık tutmaktadır.
Kilikya yöresinde yapılan arkeolojik araştırmalar neticesinde on değişik uygarlık ile devlet, beylik ve krallık gibi çok çeşitli siyasi güçlerin ortaya çıktığı görülmüştür. Kilikya'yı egemenlikleri altına alan medeniyetler şu şekilde sıralanabilir: Luvi Krallığı, Kizzuvatna Krallığı, Hitit Krallığı, Kue (Ove) Krallığı, geç Hitit Krallığı, Asur Krallığı, Syennesis Krallığı, Pers İmparatorluğu, Helenistik Dönem, Selevkos Krallığı, Otonom Dönem, Roma İmparatorluğu.
Orta Çağ'da da Adana eski önemini korumaya devam etmiş, bu durum İpek Yolu'nun buradan geçmesiyle daha da artmıştır. Bu dönemde buraya egemen olan uygarlıklar ise bunlardır: Doğu Roma İmparatorluğu devri (395 - 638), Selçuklular Devri (1071 - 1097), Kilikya Ermeni Krallığı (1097 - 1375).
Bu dönemde çeşitli uygarlıklar Kilikya bölgesine egemen olmak için savaşlar yapmışlardır. Bu uygarlıklar şunlardır: Mısır Türkmenleri (1300 yıllarının başı), Ramazanoğulları Beyliği dönemi (1352 - 1608), Osmanlılar Dönemi (1517 - 1918).
Yakın Geçmiş
I. Dünya Savaşı'ndan sonra Adana ve çevresi (Kilikya) Fransa tarafından işgal edildi. Mayıs 1919'da Adana'daki Ermeniler Kilikya Devleti'nin kurulduğunu deklare etse de bu uzun sürmedi. Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı esnasında gösterdiği diplomatik başarı sonucu yapılan 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Anlaşması ile Fransa, Adana ve çevresinden çekilmek zorunda kaldı. (5 Ocak 1922)
II. Dünya Savaşı sırasında (30 Ocak 1943) İngiltere başbakanı Winston Churchill ve İsmet İnönü, Adana'ya 23 kilometre uzaklıktaki Yenice'de biraraya gelmiştir. Toplantıda Churchill, Türkiye'nin müttefikler yanında II. Dünya Savaşı'na katılmasını istemiş, ancak İnönü bunu reddetmiştir. Tarihte bu zirve Adana Buluşması olarak bilinir.
1955 yılında Demokrat Parti hükümetinin ABD ile yaptığı anlaşma gereği olarak, Adana'nın 10 km doğusundaki İncirlik banliyösüne Amerikan Hava Üssü kuruldu. Soğuk savaş yıllarında, 1991 Körfez Savaşı'nda ve 2003 Irak Savaşı'nda etkin olarak kullanılmıştır.
1956 yılında Seyhan Barajı ve Hidroelektrik Santrali hizmete açıldı.
Sanayi ve Tarım
Endüstri
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından gelen yardımlar ve başlayan endüstriyel yatırımlar ile büyüme trendine giren Adana'nın merkez nüfusu, 2009 yılı TÜİK verilerine göre 1.563.545 kişiye ulaşmıştır. Adana nüfusunun %87'si kentlerde, %13'ü ise köylerde yaşamaktadır.
Cumhuriyet döneminde tarımsal kalkınma hamlesinin merkezi konumundaki Adana; pamuk ve narenciye sayesinde, bir anda ülkenin ikinci büyük ekonomik cazibe merkezine dönüşmüştür. İlerleyen yıllarda, şehir ekonomisi kabuk değiştirerek tekstil, otomotiv, kâğıt, demir-çelik, boya, çimento, sigara, şekerleme, çikolata, petrokimya gibi farklı alanlarda fabrikalar faaliyete geçmiştir. Son yıllarda ülke ekonomisi ve sanayisini Marmara Bölgesi'ne taşıma yönündeki hükümet politikaları ve vergi indirimleri yüzünden, Marmara haricindeki pek çok bölge gibi Adana'da da sanayi durma ve gerileme sürecine girmiştir.
Son yıllarda ise Kafkas petrollerini sıcak denizlere taşıması planlanan Bakü - Tiflis -Ceyhan Boru Hattı (BTC) buradan geçer. Aslında, petrol boru hatlarının Adana'ya reel bir getiri sağlayıp sağlamayacağı halen tartışmalıdır.
Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi şehrin doğusunda, Misis banliyösündedir. Adana'da 2009 kurumlar vergisi rakamlarına göre Adana'nın en büyük şirketleri Adana Çimento, Amylum Nişasta, Özmaya, Gürsoy Yem, Bossa, Oyka Kağıt, Pilsa, Doğanay Gıda ve Feyz Çelik kuruluşlarıdır.
Tarım
Alüvyonların getirdiği verimli toprakları nedeniyle senelerdir bir cazibe merkezi olan, ülkenin en verimli ovalarından Çukurova'da ayçiçeği, zeytin, mısır, narenciye (portakal, turunç, mandalina ve limon), muz, kivi, baklagiller, şekerkamışı, pirinç, soya, pamuk, üzüm, fıstık, badem, karpuz, yenidünya gibi birçok ürün üretilmektedir. Üretim klasik sulama sistemlerinden, yağmurlama (damla sulama) teknolojisine geçilmektedir.
Adana, Türkiye'deki birçok tarım ürününün üretiminde rekoltede ilk 5 sıra içerisinde yer almaktadır.
Nüfus ve Demografik Yapı
Osmanlı Devleti tarafından 1893 yılında yapılan nüfus sayımı sonucuna göre Adana merkezin nüfusu 70.702 kişidir. Bunun % 82'sini Türkler, %14'ünü Ermeniler, %2'sini Rumlar ve %2'sini katolik ve protestanlar oluşturmaktaydı.
Turizm
2009 yılında Adana'yı ziyaret eden yabancı turist sayısı 81.736 dır. Bunun %50'sini Almanlar, %23'ünü Kıbrıs vatandaşları, %4'ünü Hollandalılar ve %3'ünü İngilizler teşkil eder. Gelen turistlerin 80.702'si Şakirpaşa Havalimanı'ndan, 1.034'ü Botaş Limanı'ndan giriş yapmıştır.
Sağlık
Adana'da Çukurova Üniversitesi'ne bağlı Balcalı Hastanesi ve Başkent Üniversitesi'ne bağlı Seyhan Hastanesi, Yüreğir Hastanesi ve Kışla Kampüs Hastanesi ile Güzelyalı poliklinikleri bulunmaktadır. Kentte ayrıca Acıbadem Hastanesi,Özel Adana Hastanesi, Ortopedia Hastanesi, Metropark Hastanesi gibi birçok özel ve kamu hastanesi ve polikliniği sağlık hizmetlerini yürütmektedir.
- Acıbadem Hastanesi
- Ortopedia Hastanesi
- Metropark Hastanesi
- Universal Hospital
- Metro Hastanesi
- Can Hastanesi
- Çukurova Göz Hastanesi
- Ortadoğu Hastanesi
- Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi
- Başkent Üniversitesi Yüreğir Hastanesi
- Başkent Üniversitesi Seyhan Hastanesi
- Başkent Üniversitesi Kışla Hastanesi
- Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Seyhan Uygulama ve Eğitim Hastanesi
- Çukurova Devlet Hastanesi
- Adana Devlet Hastanesi
- Adana Ekrem Tok Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi
- Göğüs Hastanesi
- Çocuk Hastanesi
- Kadın Doğum Hastanesi
- Adana Asker Hastanesi
Adana İlçeleri
Aladağ : Adana'ya 105 km uzaklıkta
olan bu ilçede antik devirden kalma bir ören yeri ile harap Ortaçağ kalesi,
Akören beldesindeki Kırık Kilise harabeleri çok önemlidir. 40 km mesafedeki
Acısu içmesi, Meydan yaylasında "Bığbığı" mağarası bulunmaktadır.
Ceyhan : Adana İl Merkezine 47 km uzaklıktadır. 1097
yılında Haçlı Ordusu'nun işgaline uğramış sonra sırasıyla Ermeni Krallığı, Mısır
Kölemenler, Dulkadir Beyliği ve Osmanlı Egemenliğini yaşamıştır. Osmanlılar
zamanında "Yarbisi" , "Yarsuvat" adlarını almıştır. Adana Ceyhan karayolu
üzerinde 700 m. uzunluğunda dört cepheli masif kaya üzerinde etkileyici
görünümlü Yılan kale bulunur.
Ulucami, Mecidiye Cami ve Durhasan Dede Türbesi
bulunmaktadır.
Ceyhan İlçesi Kurtkulağı Beldesi'nde bulunan Kurtkulağı Kervan
Sarayı 1711 yılında yapılmış olup eski Halep Kervan yolu
üzerindedir.
Yılankale'nin güney batısında Tepebağ höyüğünden sonra en büyük
höyüğü Sirkeli Höyüğünde Ceyhan nehri kıyısında büyük bir kaya üzerinde Hitit
Krallarından Muvattali'nin sakallı ve uzun elbiseli rölyefi görülür.
Feke : İl Merkezine 121 km mesafededir. Bizanslılar ve
Ermeniler zamanında önemli bir yerleşim merkezi olduğuna dair buluntular vardır.
Tepe Mahallerinde 1945 yılında Bizans tapınağının zemin mozaikleri ortaya
çıkarılmıştır. Feke kalesini 12. yy.'da Bizanslılar veya Selçuklular tarafından
yapıldığı sanılmaktadır. Rafting için ülkemizin en elverişli ırmaklarından olan
Göksu bu ilçede bulunmaktadır. Çok sayıda yaylalar vardır.
Karaisalı : İl Merkezine 47 km. mesafededir. İlçede
önemli bir yapı bulunmamakla beraber 8 km. kuzey batısında Milvan kale vardır.
17 km. batısında 1912 yılında Almanlar tarafından yapılan Alman Köprüsü, 12 km.
güneyinde Altınova köyü yakınlarında tarihi İpek yolu güzergahında Kesiri Han
bulunmaktadır. Yerköprü mesire yeri ve Kızıldağ yaylası görülmeye değer.
Karataş : İl Merkezine 47 km. mesafededir. Coğrafi
konumu ile ilk çağda büyük önem taşıyan bir şehirdir. Magarsus adıyla anılan bu
kent bugünkü yerleşim yerinin 5 km. batısında yer almaktaydı. Rumlar tarafından
siyah renkli taşlarla inşa edilmesinden, yine aynı taşlarla yapılan kiliseden
dolayı Kara Kilise, sonradan yine Rumlar tarafından yakılıp yıkıldığı için Yanık
Kilise adını almıştır.
Karataş'da Osmanlılardan kalma iki han vardır. Çarşı
içindekinin kapısı üzerinde taşa yazılı kitabeden 1608 yılında inşa edildiği
anlaşılmaktadır. Pazan yerindeki diğer han ise Menzil han Mar Ali tarafından
1782 yılında yaptırılmıştır. Ramsar sözleşmesinde yer alan Akyatan Kuş Cenneti
ve gölü bu ilçededir.
Kozan : İl Merkezine 72 km. mesafededir. Sis adı ile
anılan İlçe M.Ö. 19. yüzyılın ilk yarısına kadar Hititlerin egemenliğinde kalmış
sırasıyla Asurlular, İranlılar, Makedonyalılar, Selefkuslar, Romalılar,
Bizanslılar, Selçuklular, Ermeniler ve Ramazanoğlu egemenliği yaşamıştır. Kozan
kalesi Asurlular tarafından yapılmıştır. Önemli eserlerinden biride Hoşkadem
cami 1448 yılında Mısır Kölemen Sultanı Abdullah Hoşkadem tarafından
yaptırılmıştır.
Kozan'ın 22 km. Güney doğusunda Dilekkaya köyü'nün 2 km.
uzağında bir ada gibi yükselen tepenin üzerinde Anavarya şehri M.Ö. 9. yüzyıldan
Asurlular tarafından kurulmuştur. Kaya mezarları, kilise, sarnıç gibi eserler
bugüne ulaşan kalıntılardır.
Ayrıca 18 çeşit deniz, hayvanını gösteren
Anavarza mozaikleri bulunmaktadır.
Dağılcak mesire yeri ve yaylaları ile
ünlüdür.
Pozantı : İl Merkezine 116 km. mesafededir. Coğrafik
konumu nedeniyle tarihte önemli olaylara sahne olmuştur. Makedonyalı Büyük
İskender, Abbasi Halifesi Memnun'un kardeşi Mutasım Pozantı'dan geçen ünlü
devlet adamlarıdır. Eski ve yeni Annaş'a kaleleri, Torosların en önemli geçidi
olan Gülek Boğazı'nın girişindedir. İskitler zamanında yapıldığı
sanılmaktadır.
Gülek boğazı ile Tekir yaylası arasındaki Kızıltabya ve
Aktabya kaleleri Mısırlı İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır.
Saimbeyli : Adana İl Merkezine 156 km mesafededir. Eski
adı Hacin'dir. 1923 yılında Kurtuluş Savaşında büyük kahramanlık gösteren
Hacınlı Saim Beyin adı ilçeye verilmiştir. Buradaki Ermeni kale ve kilise
kalıntılarından orta çağda Ermenilerin buralara hakim oldukları anlaşılmaktadır.
İmamoğlu : İlçe Adana İline 45 km. uzaklıktaki Adana,
Kozan, Feke, Saimbeyli, Tufanbeyli karayolu üzerindedir. Yeraltı şehri
mevcuttur.
Seyhan : Adana'nın Merkez İlçesi iken 05.06.1986
tarihinde ayrı bir İlçe haline gelmiştir.
İlçenin bulunduğu yöre, pek çok
uygarlıklara sahne olmuştur.
İlçenin başlıca eserleri Büyük Saat, Taş köprü,
Yağ cami, Yeni cami, Çarşı hamamı, Bebekli kilise, eski Adana evleri vs.
Tufanbeyli : İl Merkezine 200 km. mesafededir. Hitit,
Roma, Bizans ve Ermeni krallıkları dönemlerini yaşamış çok eski bir yerleşim
yeridir.
İlçenin 20 km. kuzeydoğusunda Hititlerin dini merkezi konumunda
olan "Şar" kenti Hieropolis ve Çomana adları ile tanınır. Romalılardan kalma
açık hava tiyatrosu, Bizans kilise kalıntısı, ana tanrıça tapınağının kapısı
olduğu sanılan Alakapı antik şehrin sağlam kalmış yapılarıdır.
Şar
harabelerinin güneyinde Doğanbeyli köyü yakınında höyükler, batıda Hanyeri
yakınında Hitit anıtı önemli eserleridir.
Tufanbeyli'de bu eserlerden başka
hiyeroglif yazıtlar, sütunlar ve yapı kalıntıları, kaya mezarları da hala
durmaktadır.
Yumurtalık : İl Merkezine 81 km. mesafededir. Antik
çağda "Aegaea" adıyla bilinen önemli bir liman kenti olan Yumurtalık 13.
yüzyılın ikinci yarısı ile 14. yüzyılın başlarında deniz ve karayolu ile
Hindistan'dan gelen mallar Venedik ve Cenova'ya sevkedilmesiyle en parlak
dönemini yaşamıştır.
İlçenin en önemli eserleri Ayas kalesi, Süleymaniye Kulesi ve
Markopolo İskelesidir.
Yüreğir : Bugün merkez ilçe konumunda olan Yüreğir'in en
önemli eseri Ceyhan nehri kıyısında bugün Yakapınarı'nın bulunduğu yerde kurulan
Misis, Roma ve Memluk döneminde önemini korumuştur. İran Satrapların başkenti
olan Misis 1517 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına
katılmıştır. Ceyhan nehri üzerinde 4. yüzyılda Bizans imparatoru Flauius
Constantinus tarafından yaptırılan "Misis köprüsü" 9 gözlüdür köprü yakınında
bozulmamış mozaik Roma bazilikası, su kemeri, stadyum, hamam, kervansaray,mescit
günümüzde harabe halindedir.
|
|