İslam Ansiklopedisi - Namaz ve Biz - Canlıların Sınıflandırılması
   
Menü
  Ana Sayfa
  İletişim
  Yorum Ve Görüşleriniz
  Burdayiz
  Bize Destek Olun
  DOSTLARIMIZ
  Anket
  Ahir Zaman
  Al-i İmran Suresi
  Allah'tan Korkmak
  Allah'ın 99 İsmi
  A'raf Suresi
  Ashab-i Kehf
  Bakara Suresi
  BAS ÖRTÜSÜ
  Bediuzzaman Said Nursi
  Berat Kandili
  Büyük Günahlar
  Cennet Ve Cehennem
  Cinler
  Dinimiz
  Din Eğitiminde İnsanın Merkezileşmesi
  Din Ve İnsan
  El Zinasi
  Esmâül Hüsnâ
  Evreni Allah Yarattı
  Evrenin Ölümünün Ardından
  Esmaül Hüsnanin Önemi
  Esma-i Hüsnâ'dan Esintiler
  Esnaül Hüsna Faziletleri - Faydalari
  Esmaül Hüsna (Geniş Anlamlı)
  Esmaül Hüsna Zikirleri
  Filistine Destek İHH
  Filistine Destek K.Y.M
  Kiyamete Dogru
  Günün Konusu
  Site Haritasi
  Soru Cevap
  Şiirler
  Risale-i Nur
  Resim Galerisi
  İlahi Oku
  Peygamberlerimiz
  Gusül Ve Abdest
  Islamda Kadın ve Erkek
  Mezhebler
  Mucizeler
  ViDEOLAR
  SiiR
  Namaz Hakkında
  Namazın Edebi
  Namaz Vakitleri
  Namaz ve Sağlık
  Namazlar ve Niyet
  54 FARZ
  Zina Ve Çeşitleri
  Zinanin Kötülüğü
  Zina Ve Dünyevi Azabi
  Zinanin Uhrevi Azabi
  Göz Zinasi
  Göz Zinasi 2
  Gıybet
  Zulüm
  Kibir
  Kızmak
  Şehvet
  Haram ve Şüpheli Yemek
  Kur'an Ve Önemi
  Yunus Suresi
  Fil Suresi
  Kureyş Suresi
  Kuranin Önemi
  Kur'anin İnişi
  İnsan
  İbadetin Önemi
  Nefis
  Ölüm
  Oruç Ve Çeşitleri
  Oruçlarda Niyetin Vakti
  Orucu Bozan Şeyler
  Farz Oruçlar
  Oruç Çeşitleri
  Mübarek Aylar,Günler ve Geceler
  Kadir Gecesi
  Recep Ayı
  Regaib Gecesi
  Miraç Kandili
  Şaban Ayı
  Ramazan Ayı
  Şevval Ayı
  Kurban ve Kurban Bayrami
  Muharrem Ayı ve Aşure Günü
  Kutlu Doğum ve Mevlid Kandili
  Kıyamet
  Kıyamet Günü 1
  Kıyamet Günü 2
  Kıyamet Günü 3
  Hz. Mehdi
  İlahiler
  Karışık İlahi
 
  Esmaül Hüsna Esintisi Dergisi
  Ilk Müslümanlar
  Islam Tarihimiz
  Resimli Namaz Anlatimi
  Islam Alimleri
  Kabe
  Nasihatlar
  HlCRET
  Kuran Ögreniyorum
  DuaIar
  Ahlak Bilgileri
  Besmele Kampanyasi
  Tevhidisohbet
  Sahabaler
  Hadisler
  Osmanli Padisahlari
  Türkiye il ve ilçeler
  İl İl Namaz Vakitleri
  il il imsakiye - İftar Vakitleri
  Güzel Sözler
  Dursun Ali Erzincanlı
  Şifali Bitkiler
  ilmihal
  Unutulan Sünnetler
  İslami Resimler
  Salavat
  Bilim
  Ramazana Özel
  Kuran-ı Kerim Türkçe Meali
 
  Bediüzzaman Said Nursi Hayati
  Sözler
  Mektubat
  Lemalar
  Şualar
  Hür Adam Bediuzzaman Said Nursi - Fragman
 
  => 9. Sınıf Matematik Konularını
  => TEMEL KAVRAMLAR
  => SAYI SİSTEMLERİ
  => BÖLME ve BÖLÜNEBİLME
  => EBOB ve EKOK
  => RASYONEL SAYILAR
  => SIRALAMA
  => MUTLAK DEĞER
  => ÜSLÜ İFADELER
  => KÖKLÜ İFADELER
  => DENKLEM KURMA PROBLEMLERİ
  => KÜMELER
  => FONKSİYON
  => İŞLEM
  => MODÜLER ARİTMETİK
  => Semboller
  => 6. Sınıf Matematik Konularını
  => 6. Sınıf Tam Sayılar 1 SBS
  => 6. Sınıf Tam Sayılar 2 SBS
  => 6. Sınıf Matematik Konuları Videolu Anlatım
  => 6. Sınıf 2009 SBS Deneme Sınavları
  => 6. Sınıf 2009 SBS Soruları ve Cevapları
  => 7. Sınıf Matematik Konularını
  => 7. Sınıf Üslü Sayılar
  => 7. Sınıf Olasılık
  => 7. Sınıf Oran ve Orantı
  => 7. Sınıf Eşitlik ve Denklemler
  => 7. Sınıf Sayısal Yetenek Problemleri
  => 7. Sınıf Tam Sayılar
  => 7. Sınıf Doğal Sayılar
  => 7. Sınıf Faktöriyel Kavramı, Permütasyon ve Çarpmanın Genel Kuralı
  => 8. Sınıf Matematik Konularını
  => 8. Sınıf Kümeler
  => 8. Sınıf DOĞAL SAYILAR ve TAM SAYILAR
  => 8. Sınıf BÖLME
  => 8. Sınıf BÖLÜNEBİLME
  => 8. Sınıf Ebob Ekok
  => 8. Sınıf ONDALIK KESiRLER
  => 8. Sınıf ÜSLÜ SAYILAR
  => 10. Sınıf Matematik Konularını
  => 10. Sınıf Faktöriyel - Asal Çarpanlara Ayırma
  => 10. Sınıf Bölünebilme Kuralları
  => 10. Sınıf Doğal Sayılarda Dört İşlem
  => 10. Sınıf İşçi-Havuz Problemleri
  => İsimler ve Zamirler 1
  => İsimler ve Zamirler 2
  => İsimler ve Zamirler Cevap Anahtari
  => ANLATIM BOZUKLUKLARI
  => Ses Bilgisi
  => Ses ve Harf
  => Alfabe
  => Ünlü Fonemler
  => Anadolu Ağızlarına Ait Ünlüler
  => Yazı Dilindeki Ödünç Sözcüklerde Bulunan Fonemler
  => ü Fonemlerle İlgili Özellikler
  => Nokta
  => İki Nokta
  => Üç Nokta
  => Virgül
  => Noktalı virgül
  => Soru İşareti
  => Ünlem İşareti
  => Uzun Çizgi
  => Kısa Çizgi
  => Eğik Çizgi
  => Tırnak İşareti
  => Parantez İşareti
  => Köşeli Parantez
  => Vektör Kuvvet
  => Sıvıların Kaldırma Kuvveti
  => Hareket
  => Eşit Kollu Teraziler
  => Isı – Sıcaklık – Genleşme
  => Basınç
  => Fizik Hakkinda Merak Ettikleriniz
  => Paleomanyetizma
  => Isınan hava neden yükselir
  => Dunyanin Kendi Ekseninde Donmesi
  => Elektronların hızı yaklaşık olarak ne kadardır
  => Sadece tek tarafını gösteren camlar nasıl yapılıyor
  => Fizik Hakkinda Merak Ettikleriniz 2
  => Madde Yapısı ve Hal Değişimi
  => Atom Yapısı
  => Periyodik Cetvel
  => Kimyasal Baglar
  => Temel Yasalar
  => Kimyasal Tepkimeler
  => Gazlar
  => Enerji
  => Organik ve İnorganik Maddeler
  => Hucre
  => Virüsler ve Bakteriler
  => Tek Hücreliler Koloniler ve Bağışıklık
  => Fotosentez
  => Canlıların Sınıflandırılması
  => Beslenme iliskileri
  => Felsefeye Giris
  => Bilgi Felsefesi
  => Bilim Felsefesi
  => Varlık Felsefesi
  => Ahlak Felsefesi
  => Siyaset Felsefesi
  => Yerşekilleri ve İklimin Etkisi
  => Grafik Bilgisi
  => Dünyanın Şekli ve Coğrafi Konum
  => Atmosfer ve Sıcaklık
  => Eski Çağlarda Türkiye ve Çevresi
  => İlk Türk Devletleri
  Atatürk
  Ödevler
 
  Teknoloji
 
  Google
  Faydalı Siteler
 
  Facebook
  Reklam

 



"O, yaratan, var eden, şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun şanını yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir.(Haşr-24)"

 
ALLAH
(Uluhiyete mahsus sıfatların hepsini kendinde toplayan İsm-i Azam)

RAHMÂN
(Bütün yaratılmışlar hakkında hayır ve merhameti tercih eden)

RAHÎM
(Çok merhamet eden, nimet veren)

MELİK
(Bütün kainatın tek sahibi ve mutlak hükümdarı)

KUDDÛS
(Hatadan, gafletten ve her eksiklikten münezzeh)

SELÂM
(Esenlik veren, kullarını selamete çıkaran)

MÜ'MİN
(Gönüllere iman ışığını veren, vaadine güvenilen)

MÜHEYMİN
(Kainatın bütün işlerini gözetip yöneten)

AZÎZ
(Yenilmeyen yegane galip)

CEBBÂR
(İradesini her durumda yürüten, dilediğini zorla yaptırmaya muktedir olan)

MÜTEKEBBİR
(Her şeyde büyüklüğünü gösteren)

HÂLIK
(Büyün mevcudatı takdirine uygun şekilde yaratan)

BÂRİ'
(Bir model olmaksızın canlıları yaratan)

MUSAVVİR
(Her şeye şekil ve özellik veren)

GAFFÂR
(Daima affeden, tekrarlanan günahları bağışlayan)

KAHHÂR
(Her şeye her istediğini yapacak şekilde galip ve hakim)

VEHHÂB
(Karşılık beklemeden bol bol veren)

REZZÂK
(Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren)

FETTÂH
(Zorlukları kolaylaştıran ve iyilik kapılarını açan)

ALÎM
(Herşeyi çok iyi bilen)

KÂBID
(Rızkı tutan, canlıların ruhunu alan)

BÂSIT
(Rızkı genişleten, ruhları bedenlerine yayan)

HÂFID
(Alçaltan, zillete düşüren)

RÂFİ'
(Yukarı kaldıran, yükselten)

MUİZ
(Yücelten, izzet ve şeref veren)

MÜZİL
(Alçaltan, zillet veren)

SEMİ'
(Her şeyi işiten)

BASÎR
(Her şeyi gören)

HAKEM
(Son hükmü veren)

ADL
(Mutlak adalet sahibi, çok adaletli)

LATÎF
(Yaratılmışların ihtiyacını en ince noktasına kadar bilip, sezilmez yollarla karşılayan)

HABÎR
(Her şeyin iç yüzünden haberdar olan)

HALÎM
(Acele ile ve kızgınlıkla muamele etmeyen)

AZÎM
(Zatının ve sıfatlarının mahiyeti anlaşılamayacak kadar ulu)

GAFÛR
(Bütün günahları bağışlayan)

ŞEKÛR
(Az iyiliğe çok mükafat veren)

ALÎ
(İzzet, şeref ve hükümranlik bakımından en yüce, aşkın)

KEBÎR
(Zatının ve sıfatlarının mahiyeti anlaşılamayacak kadar ulu)

HAFÎZ
(Koruyup gözeten ve dengede tutan)

MUKÎT
(Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratip veren, bilip gücü yeten ve koruyan)

HASÎB
(Kullarının her yaptığını bilen, onları hesaba çeken)

CELÎL
(Azamet sahibi)

KERÎM
(Lütuf ve keremi çok bol ve çok geniş)

RAKÎB
(Büyün varlığı gözetleyip, kontrol eden)

MÜCÎB
(Dualara karşılık veren)

VÂSİ'
(İlmi ve merhameti herşeyi kuşatan)

HAKÎM
(Bütün emirleri ve işleri hikmetli olan)

VEDÛD
(Kullarını çok seven, sevilmeye gerçekten layık olan)

MECÎD

Türkiye'nin En Büyük
İslam Ansiklopedisi
Olma Yolunda Hızla Gelişen Bir Sitedir.
İslam Ansiklopedisi 2008 - 2021 ©




 

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI 

Canlıları benzer özelliklerine göre gruplara ayırmaya sınıflandırma denir. Sınıflandırmayı inceleyen bilim dalına ise Biyosistematik denir.

  • 1. Ampirik (Yapay) Sınıflandırma

Canlıları dış görünüşleri ve yaşadıkları ortama bakarak sınıflandırmaktır. Bu tür sınıflandırma günümüzde geçerliliğini kaybetmiştir. Dayandığı temel analog (görevdeş) organlar ve şekil benzerliğidir.

Analog Organ : Kökenleri farklı, görevleri aynı olan organlardır. Örneğin; yarasanın kanadı ile böceğin kanadı analog organlardır. Böyle organlara görevdeş organlar da denir. 

  • 2. Doğal (Filogenetik) Sınıflandırma

Canlılarda, doku ve organların köken bağıntılarına bakılarak yapılan sınıflandırmadır. Anatomik benzerlik, akrabalık dereceleri, protein yapıları gibi birçok özellik dikkate alınarak sınıflandırma yapılır. Dayandığı temel homolog (kökendeş) organlar ve kalıtsal benzerliktir.

Homolog Organ : Kökenleri (orjin) aynı, görevleri farklı olan organlardır. Böyle organlara yapıdaş organlar da denir. 

A. CANLILARIN İSİMLENDİRİLMESİ

İlk kez Linne tarafından yapılmıştır. Sistematikte temel birim olarak tür kabul edilmiş ve her türe iki kelimeden oluşan (binominal) bir isim verilmiştir.Türlerin akraba veya benzer olduğunu birinci kelimelerin aynı olması ifade eder. 

B. SİSTEMATİK BİRİMLER

Filogenetik sınıflandırmada canlılar yedi (7) ana kategoriye ayrılır; Bu kategoriler ve aralarındaki değişmeler aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Tür : Sistematiğin temel birimi olarak kabul edilir. Yapı ve görev bakımından birbirine benzer organ sistemlerine sahip, çiftleştiklerinde kısır olmayan döller meydana getirebilen, ortak bir kökene sahip canlılar topluluğudur.

Birbirine çok yakın Tür’lerin oluşturduğu daha büyük gruba ise cins denir. Benzer Cins’ler Aile’yi, benzer Aile’ler Takım’ı, benzer Takım’lar Sınıf’ı, benzer Sınıf’lar Şubeyi ve Şube’ler Alem’i oluştururlar.


 

C. MONERA ALEMİ

Canlı organizmaların en küçükleri ve yapısal organizasyon bakımından en basit olanları bu alemde yer alır. Virüsler, bu alemde incelenen ve hücresel yapıda olmayan organizmalardır. Bakteriler ve mavi-yeşil algler ise en küçük hücreler olup, prokaryot (basit çekirdekli) özellikte olmalarından dolayı bu aleme konulmuştur.

  • 1. Bakteriler

Çekirdekleri ve zarla çevrili organelleri bulunmadığı için “prokaryot” hücre yapısındadırlar. Klorofil ve oksijenli solunum enzimleri gibi moleküller hücre zarından sitoplazmaya uzanan kıvrımlar üzerinde veya sitoplazmada serbest olarak bulunur.

DNA molekülü bir tane olup, etrafında zar yoktur. Bazı bakterilerde normal DNA dan çok daha küçük yapılarda vardır.

Üremeyle ilgisi olmayan bu yapılara plazmitler denir. Plazmitler antibiyotik ve diğer bazı kimyasal maddelere karşı kazanılan direncin diğer hücrelere taşınmasını sağlar.

Bütün bakteri hücrelerinde, zar, çeper, ribozom, DNA, RNA ve çeşitli enzim sistemleri bulunur. Bazı türlerde bu yapılara ek olarak bazı özel görevli oluşumlar bulunabilir.

Hücre zarının sitoplazmaya doğru kıvrımlaşmasıyla oluşan mezozomlar, oksijenli solunum enzimlerini bulundurur. Mitokondrinin işlevini gerçekleştirir. Aynı şekilde oluşmuş tilakoit zarı üzerinde ise klorofil molekülleri bulunur ve kloroplastın işlevini üstlenir.

Hücre zarından dışarıya doğru uzanan sil ve kamçı şeklindeki tüpçükler ise, hareketi ve korunmayı sağlar. Çok az türde, üçüncü bir hücre örtüsü vardır. Kapsül denilen bu yapı olumsuz şartlara dayanma gücünü artırır. Bunun için, kapsüllü bakteriler genellikle patojen (hastalık yapıcı) özelliktedir.

Bakterilerdeki hücre çeperi, protein, yağ ve karbonhidrattan yapılmış olup, selüloz içermez. Bakteriye şekil verir ve onu korur.

Ribozomları çok sayıda olup, ökaryot hücrelerdekinden daha küçüktür.

a. Bakterilerin Gruplandırılması

Mikroskoplarla incelenen bakteriler, değişik özellikleri bakımından araştırılmış ve dört özelliğe göre gruplandırılmıştır.

Gram boyasıyla boyanarak, mikroskopta mavi-mor renkli görünenlere gram pozitif bakteriler denir. Gram negatifler ise, bu boyayla boyanmazlar. Bu farklılık çeper yapılarının özelliğinden kaynaklanır.

b. Bakterilerin Solunumları

Bazı bakteriler sadece fermantasyon (anaerobik solunum) yapabilirler, ancak oksijenli ortamlarda gelişemezler. Bunlara zorunlu anaerob denir.

Bazı bakteriler ise sadece oksijenli ortamlarda gelişebilirler. Bunlara zorunlu aerob denir. Bakterilerin bir kısmı ise geçici aerob veya geçici anaerob olup, gerektiğinde her iki solunumu da yapabilirler. Böyle bakterilere “fakültatif” bakteriler denir.

c. Bakterilerin Beslenmesi

Bakterilerin az sayıda türü ototrof olarak beslenir. Kendileri için gerekli organik besinleri inorganik bileşiklerden sentezlerler. Bunların bir kısmı klorofilli olup ışık enerjisini kullanırlar. (Fotosentetik bakteriler). Bir kısmı ise klorofilsiz olup, inorganik bileşikleri oksitlemekle kazandıkları kimyasal enerjiyi kullanır (kemosentetik bakteriler).

Bakterilerin çoğunluğu heterotrof olarak beslenir. Gerekli olan glikoz, amino asit, vitamin gibi organik maddeleri dışarıdan hazır almak zorundadırlar.

Bunların çoğu çürükçül(saprofit) olup, organik artıkları ayrıştırarak beslenir. Bu olay sayesinde doğadaki madde döngüsüne katkı yaparlar.

Bir kısım bakteri ise, diğer canlılar üzerinde parazit yaşayarak beslenir.

d. Bakterilerde Üreme

Bütün bakteriler bölünerek çok hızlı çoğalabilirler.

Bakterilerde, zarlı bir çekirdek olmadığından ve kromozom sadece bir tane olduğundan bölünme tam bir mitoz değildir. Bu tür hücre bölünmesine gizli mitoz denir.

Bazı bakteri türleri, bölünerek (eşeysiz) üremenin yanında eşeyli üremeyi de gerçekleştirebilirler. Bu üremede gamet oluşumu ve döllenme görülmez.

Kalıtsal yapısı farklı iki hücre aralarında bir köprü oluşturarak gen aktarımı yaparlar. Sonuçta her iki atadan da farklı bir hücre (rekombinant bakteri) oluşur. Bu çeşit üremeye konjugasyon (kavuşma) denir. Konjugasyon sonucunda kalıtsal çeşitlilik sağlanır.

Bazı bakteriler olumsuz ortam şartlarını endospor oluşturarak atlatırlar. Bakteri parçalansa ve ölse bile, endospor ortam şartlarına dayanır. Şartlar normalleştiğinde gelişen endospor normal bakteriyi oluşturur.

Endosporlar bakteriye göre, daha küçük, az sitoplazmalı, kalın çeperli ve metabolizması çok yavaştır. Bazı sporlar 120 °C de 15 dakika kalırsa ancak ölebilmektedir. 

  • 2. Mavi – Yeşil Algler

Hücre yapısı bakımından bakterilere çok benzerler. Zarlı çekirdekleri ve zarlı organelleri yoktur. Hepsinde sitoplazmaya dağılmış klorofil pigmentleri vardır. Fotosentetik bakterilerden farkları, sitoplazmalarında fikosiyanin denilen mavi renk maddesi içermeleridir. Genellikle denizlerde, tatlı sularda verimli topraklarda yaşarlar. Hepsi fotosentetik
olup, suyu ayrıştırdıkları için ortama oksijen verirler.

Çoğu, havanın serbest azotunu bağlayarak toprakta azotlu bileşiklerin artmasını sağlarlar. Bunun için bitki gelişmesine yardımcı olurlar. Bölünerek ve sporlarla çoğalırlar. Tek tek veya koloni halinde yaşarlar.

  • 3. Hücresel Olmayan Canlılar Virüsler

Canlı olarak kabul edildiklerinden, “en küçük oranizmalar ” olarak adlandırılabilirler. Ancak elektron mikroskobuyla görülebilirler.

Virüsler; çoğalabilirler, kendilerine özgü nükleik asit içerirler, özel bir protein kılıfa sahiptirler ve içine girecekleri hücrenin zarını eritecek enzimlere sahiptirler. Bu özellikleri onları cansızlardan ayırır. Hücresel yapıda olmamaları, enzim sistemlerinin bulunmaması, sitoplazmalarının olmaması, organellerinin yokluğu ve dış ortamda kristal halde bulunmaları ise virüsleri diğer canlılardan ayıran özelliklerdendir. Özellikle kristal halde bulunmak cansızların özelliğidir.

Virüsler ancak konak hücre içinde aktivite gösterebilirler. Bunun için “zorunlu hücre içi parazitleri” denir. Kendilerini çoğaltmak için konak hücrenin maddelerini harcarlar ve onun enzimlerini kullanırlar.

Virüsler DNA veya RNA dan yalnız birisine sahiptirler. Bu kalıtsal yapıya genom denir.

Bazıları bitki hücrelerinde, bazıları hayvansal hücrelerde, bazıları ise bakterilerde çoğalabilirler.

Bakteriyofajlar ve hayvansal virüslerin çoğu “DNA virüsleri” adını alır. Bitkisel virüsler ve bazı hayvansal virüslere ise, “RNA virüsleri” denir.

Virüsler, hacim olarak büyümezler ve bölünerek çoğalmazlar. Enzim sistemleri olmadığı için solunum, protein sentezi, beslenme, boşaltım gibi hayatsal olayların hiçbirini gerçekleştiremezler.

Virüsler girdikleri hücrede yönetimi ele geçirirler ve hücrenin materyallerini kullanarak kendilerini çoğaltırlar. Sonuçta hücrenin parçalanmasına (lizis) neden olurlar.

Bazı virüsler girdiği hücreyi öldürmez, ancak onun hızlı ve düzensiz olarak bölünmesine neden olur. Böylece kanserleşme ortaya çıkar.

Bir virüs tarafından enfekte olmuş hücre ve doku bazı savunma meddeleri üretir. İnterferon denilen bu maddeler yeni bir virüs enfeksiyonunu engeller. 

 

D. PROSTİSTA ALEMİ

Bu alemin üyeleri, ökaryot yapılı bir hücrelilerdir. Nemli topraklardan, diğer canlıların vücutlarına, küçük su birikintilerinden okyanuslara kadar çok geniş ortamlara yayılmıştır. Tatlı sularda yaşayanlarında kontraktil kofullar bulunur.

  • 1.Protozoa (Hayvansal Protistler)

Protista aleminin, daha çok hayvansal özellikteki türleri kapsar. Hepsi bir hücrelidir.

a. Silliler (Kirpikliler)

Hareketi sağlayan yapı, hücre yüzeyini kaplamış olan sillerdir. Hücre zarı kalınlaşıp sertleşerek pelikula adını alır. Hepsi heterotroftur. Besinlerini pinositoz ve difüzyonla alırlar. Bölünerek eşeysiz üreyebildikleri gibi, birçok türü konjugasyonla eşeyli üremeyi de gerçekleştirir. En gelişmiş ve tanınmış örneği Paramesyum (terliksi hayvan) dur.

Paramesyum da iki çekirdek bulunmakta olup, küçüğü üremeyi, büyüğü beslenme ve metabolizmayı düzenler.

b. Kamçılılar

Hareketi sağlayan yapıları kamçılarıdır. Hücreleri çepersizdir. Bazıları kloroplastlı olup fotosentez yaparlar. Örnek; Öglena. Ancak, bunlar karanlıkta kaldıklarında heterotrof olarak beslenirler.

Öglenada ışığı karşı duyarlı göz noktası bulunur. Depo maddesi nişastaya çok benzer. Bazı kamçılılar insanda ve hayvanlarda parazit olup, bazı hastalıklara neden olur. Örnek : Tripanosoma adlı çeşidi, kan emici bir sinekle insana taşınır ve uyku hastalığına neden olur.

c. Kök Ayaklılar

Belirgin bir hücre şekilleri yoktur. Hücre zarının uzantılarıyla geçici (yalancı) ayaklar oluştururlar. Bunlar, hem hareketi hem de besin almayı (fagositozu) sağlar. En tanınmış örnek amiptir. Amip’lerin bazıları insanda parazit yaşayarak amipli dizanteriye neden olur. Bazıları ise ağız boşluğunda ve kalın bağırsakta zararsız (kommensal) olarak yaşar. Sularda yaşayan bazıları ise kabuk oluşturur.

d. Sporlular

Hepsi insanda, omurgalı ve omurgasız hayvanlarda parazit olarak yaşar. Hücre yapıları diğer protistlerden daha küçük ve daha basittir. Besinlerini sindirilmiş olarak alırlar. Spor oluşturarak çok hızlı üremeyi sağladıkları gibi; zaman zaman gamet oluşturarak eşeyli üremeyi de sağlarlar. Hareket organelleri ve kontraktil kofulları yoktur. Örnek: Plazmodyum
malaria türü insanda sıtmaya neden olur. Anofel türü sivrisineklerle taşınır.

  • 2. Cıvık Mantarlar

Hücre çeperlerinin olmaması yönüyle gerçek mantarlardan (Fungi aleminden) ayrılırlar. Belirgin bir hücre şekilleri olmayıp, amipler gibi hareket ederler.

Hepsi çok çekirdeklidirler. Çoğu zaman koloniler oluştururlar.

Nemli ortamlarda yaşar ve saprofit olarak beslenirler. Sporla ürerler. Sporları sert bir çeperle örtülüdür. Bazı türleri diğer canlılarda parazittir. Depo karbonhidratları glikojendir.

  • 3. Bir Hücreli Algler

Hepsi çeperli, kloroplastlı ve fotosentetiktir. Depo karbonhidratları nişastadır.

Sularda, ıslak ve nemli yerlerde yaşarlar. Çoğu kamçılı olup, yer değiştirebilir. Bazıları kolonileri meydana getirirler. Örnek: volvox, pandorina, vs.  

E. MANTARLAR (FUNGİ) ALEMİ

Hücreleri çeperli olduğu için, gerçek mantarlar diye de adlandırılır. Hepsi ökaryot hücrelidirler. Genellikle çok hücreli olarak yaşayan, klorofil içermedikleri için hazır besin tüketen canlılardır. Depo karbonhidratları glikojendir. Bazıları çok çekirdeklidir.

Spor oluşturarak eşeysiz üremeyi sağladıkları gibi, çoğu eşeyli üremeyi de gerçekleştirir. Bazıları ise tomurcuklanır (mayalar). Köksüleriyle (rizoit) kendilerini bir yere bağladıklarından yer değiştiremezler. Bir çoğu bitkilerde ve hayvanlarda parazit yaşayarak hastalıklara neden olur. Genel beslenme biçimleri saprofitliktir. Bu sayede organik artıkların parçalanmasına ve madde döngüsüne katkı yaparlar.

Mantarlar; küfler, mayalar, paslar ve şapkalı mantarlar olarak gruplandırılabilir.

   
Senden Önce 104 ziyaretçi (185 klik) Kişi Buradaydi.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol